Saturday, November 24, 2007


İran'da olanlara

Ruhi'nin konuşmalarını büyük üzüntüyle okudum. İki yılda yazılı-görsel basında bu konuyla ilgili tek bir satır habere rastlamamanın üğzüntüsü içerisindeyim. Beni Radikal'de okuyanlar bana aydın sorumluluğu verdi. Ben bu olayları ilk kez buradan duydum.

Ruhi'nin içli konuşmalarında o meydanda kürsüye daha çıkarken bildiği ama kendine sakladığı şeyi burada açıklamalıyım:

Aleviler, her ne kadar Şii kültürüne yakın bir yerde görülselerde çoğunluğu şii olan bir ülkede bile zulme uğramaktadırlar. Humeyni İran'ı kurduğunda Türkiye Alevilerinin sol ile ilişkilerine işaret edip bir resmi görüşmesinde "ya alevileri bize bırakın şiileştirelim, yada nasıl biliyorsanız öyle yapın" dediği rivayet edilir. Tesadüf nasıl olmuşsa arkasından ülkede köy kundaklamaları, şehir savaşları bugün gayet bilinen güçlerce-arkasında soğuk savaş yıllarında komünizme karşı mücadele komando kampları vardır. bu güç nato gladyosundan para almış ve Nikaragua'da Cıa'in kurdurduğu Contra hareketini model alarak kurulmuştur. Nevşehir olaylarında Çatlı ismi geçmekte bu "komünizmle mücadele" adı altında Humeyni de memnun edilmiştir. 80'e giden süreçte yangın anında ilk ateşe atılacak kesim aleviler olmuştur.

Türkiye tarihinde Aleviler sola ve tek parti döneminde CHP'ye güvenerek hayatlarının ihanetine uğramışlardır. Tüm köy katliamları (ve hatta Madımak Oteli Yangını)sol iktidarlar döneminde olmuş CHP köy enstitüleri projesiyle Alevi köylerini cem evlerinden arındırıp, alevi dedelerinin cemaatle bağını koparmıştır- öyle ki köy enstitüleri fikrinin gizli amacının bu sunnileştirme olduğu da söylenir.

Alevilere karşı en vurdumduymaz aymaz cahil iktidar adamı ise annesi de bir kürt-alevisi olan Turgut Özal'dır. Azerbaycan'ın Ermenistanca işgalinde "onlar İran'a daha yakın" diyerek o yılların katliamını görmezden gelmiş, sadece isimleri değiştiriliyor diye Bulgaristan Türkleri için diplomatik kampanyalar başlatmıştır... Bu çelişkiyi belleğinin bir tarafında tutan herkes, vatandaş olsun olmasın Türk resmi ideolojisinin gözünde Türk olsun olmasın Sunni-Müslüman'ların öz-kardeş, Türk-Alevilerin bir menfaat vermedikçe üvey kardeş olduğunu anlayacaktır.

1) İran'da olanlara ses çıkarmasını beklediğimiz Türkiye'nin de geçmişinde alevilere karşı paramiliter güçlerin köy kundaklamaları vardır. Ve failler "Türkiye sizinle gurur duyuyor" "Devlet için kurşun atan da..." türü şeylerle kutsanıyor. Madımak kundaklaması failleri için Topluma kazandırma yasası uygulanıyor ve ey Güney İran Alevileri iyi dinleyin...
Türkiye'de devlet 35 alevi aydınının pırıl pırıl kalemin katillerini, Madımak katillerini yeniden kazanmak istiyor. Bu iktidar alevileri kazanmayı zaten gözden çıkarmış demektir.

2) Türkiye'de en büyük çatışma Türk-Kürt çatışması olarak gösterilir. Ama bilin ki bu da yalandır. Bir Türk bir Kürt ile aynı tekkede zikir çekerken, aynı camide namaza dururken bir çatışma olması mümkün değildir. Öyle ki Türkiye tarihinin 7 cumhurbaşkanının kürt kökenli doğu kökenli olduğu söylenir. Tek kökeninde alevilik olan cumhurbaşkanı Özal da bu alevi sorununa sırt çevirmişti. Türk düşünce tarihinde Türkçülüğün babası Ziya Gökalp Diyarbakırlı bir kürt, İslamcılıkta Bedüizzaman Saidi Nursi de bir Kürt. Asıl ayrım alevilere karşıdır. Türkiye'de Alewiler çareyi kendi kimliklerini ve kültürlerini gizleyerek bulmamışlar mıdır?

sonuçta ne bu olaya tek satır yeri çok gören Türk medya tekelinden ne de geçmişi kirli Türkiye Alevi politikalarından hayır beklemeyin. Türk Alevi Örgütlerine ve yurtdışındaki konfederasyonlara yapışmak Aleviler için en iyi çözüm olacaktır.

http://pornoakademik.blogspot.com/

0 Comments:

Post a Comment

<< Home